Genel | 19 Kasım 2013 | Yorum yok | Paylaş: Facebook - Twitter
Zayıflama hapları kervanına son katılan “African mango” veya bilinen yaygın adıyla Afrika Mangosu, kilo sorunu yaşayanlara umut vaat ediyor. Bu hapla ve kilo vermeye etkileriyle ilgili araştırmalar var mı? Varsa sonuçları nelerdir ve bunlar nasıl yorumlanmalı? Kısacası Afrika mangosu hapı kilo vermemizi hızlandırıcı etkilere sahip mi? Bu yazımda, bu sorulara yanıt arayacağım.
Afika Mangosu’yla ilgili en şaşırtıcı iddia, leptin hormonu salgısını tetikleyerek, tokluk hissine neden olduğu iddiası. Leptin hormonu, iştahımızı belirleyen hormonlardan biri. Bu hormonun keşfedilişi ve ne işe yaradığıyla ilgili fikirlere, “İştahımızın Anahtarı: Leptin” adlı yazımda yer vermiştim. Söz konusu bu hormon, tıp dünyası için daha çok yeni. Etkileri, ne işe yaradığı, obezite sorunu olanların neden bu hormona bağışıklık kazandığı gibi sorularsa, hâlâ tartışma konusu. Fakat bilinen bir şey var ki o da, bu hormonun yağ dokusu içinden salgılandığı ve kanımızdaki leptin miktarı yükseldiğinde tok hissettiğimiz. Leptin miktarının neye göre belirlendiği, bu hormonun salgılanmasını neyin arttırdığı veya bu hormonun kandaki düzeylerini, kasıtlı olarak etkilemenin nasıl sonuçlar doğuracağıysa henüz tam bilinmeyen konular.
Afrika mangosu haplarının ana içeriği olan Afrika Mangosu tohumu ya da bilimsel literatürdeki adıyla, “irvingia gabonensis” üzerinde yapılmış çeşitli araştırmalar var. 2009 yılında, fareler üzerinde yapılan bir deneyde, Afrika Mangosu’nun, yağ hücresi büyümesini yavaşlattığı ve kötü kolesterol seviyelerini düşürdüğü tespit edilmiş. Araştırmacılar, Afrika mangosunun leptin üzerindeki etkisinin bu sayede olduğunu düşünüyor. Sonuçta bu haplar yağ dokularında küçülmeye neden oluyor. Bu yüzden iddiaların aksine, leptin hormonu salgısında azalmaya neden oldukları belirlenmiş.
Yapılan başka bir araştırmaya göre ise, bu haplardan kullanan gruptaki kişiler, plasebo haplar verilen kontrol grubuna göre, daha hızlı kilo kaybetmiş. Dikkatinizi çekmek istediğim nokta şu; yapılan deneyde, yitirilen kiloların yağ dokusundan gitmediği sonucuna varılmış. Yağ dokusundan giden miktarsa, kontrol grubununkiyle aynı çıkmış.
Tüm sporcular, doktorlar, beslenme uzmanları ve benzeri dallarda uzmanlaşmış kişilerce bilinen basit bir gerçek vardır: Bir kişi “sağlıklı” bir şekilde kilo vermek istiyorsa, yağ dokusunu azaltmalıdır. Eğer kilo kaybı, yağ kütlesinin azalmasıyla olmuyorsa, kas veya vücut sıvısı kaybediliyor demektir. Bu ise istenmeyen ve sağlıksız bir durumdur.
Ayrıca, Afrika mangosunun yağ hücresi büyümesini yavaşlattığı ifadesinin de üzerinde durmak istiyorum. Eğer deneyde ulaşılan bilgi bu ise, bu durum, kilo vermeye sebep olmaktan ziyade, kilo almayı yavaşlatmak şeklinde yorumlanabilir. Deneye katılan tüm bireylerin, düşük kalorili bir diyet uyguladığını da belirtmek gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla sonuçlar vaat edildiği gibi, hapın değil, yapılan diyetin başarısı da olabilir.
Deneylerin sonuçları ve bu ürünü pazarlayan firmaların deneylere atıf yaparak seçtiği ifadelere dikkat etmek gerekli. Bana kalırsa ortada mucizevî bir ürün yok. Sağlıklı bir diyet uygulandığında ve biraz da egzersiz yapıldığında kilo verildiği bilinen bir gerçek. Deneylerle ilgili ortaya konanlardan sonra da, bu ürünün kilo verdirici etkilerinin, kesin olmadığı görünüyor. Kaldı ki, Afrika mangosunun, zayıflatma iddiasının temeli olan, leptin hormonu bile henüz tam olarak anlaşılmış değil. Dolayısıyla iki madde hakkında da daha belirleyici deneylerin yapılmasını beklemekte fayda var.
Son olarak hatırlatmak isterim ki yapılan tüm deneyler, Afrika mangosu denen bitkinin tohumundan elde edilen IGOB131 adlı bir maddeyle yapılmış. Afrika mangosu içeren tüm hapların içinde bu maddenin bulunmadığı konusunda herkesi uyarmak isterim. Doktorunuz ya da beslenme uzmanınız bu hapları denemenizi uygun bulursa, ürünü satın alırken, bu maddeyi içeren markaları seçmeye özen göstermenizde fayda olduğunu hatırlatır, sağlıklı ve mutlu bir yaşam dilerim.