Genel | 12 Aralık 2013 | Yorum yok | Paylaş: Facebook - Twitter
Osmaniye’nin Hemite köyünde yaşayan Halil Gürbüz tam 115 yaşında ve ortalamanın çok üzerinde bir ömür sürmüş olmasına rağmen, yaşlılıktan kaynaklı sorunlardan bile pek muzdarip görünmüyor. Pekiyi bu kadar uzun yaşamasının sırrı nedir, öğrenmek ister misiniz?
Bir asrı deviren Halil Gürbüz’ün uzun ve sağlıklı yaşamak isteyenlere verdiği ilk tavsiye; sigara ve alkolden uzak durmaları gerektiği. Bunun dışında yediklerine dikkat etmeleri gerektiğini söyleyen Halil Gürbüz bolca süt, yoğurt ve tereyağı tükettiğini de belirtiyor. Sağlıklı yaşamanın sırrının mutluluktan geçtiğini de ekleyen Gürbüz, hayatı boyunca, yalnızca birkaç kere doktora gitmiş.
Halil Gürbüz’ün kızı ise Gürbüz’ün, belleğinin çok iyi olduğunu, ayaklarındaki basit bir sorun dışında bir sorun yaşamadığını söylüyor ve Gürbüz’ün misafir ağırlamayı ve sohbet etmeyi çok sevdiğini ekliyor.
Halil Gürbüz’ün uzun yaşı ve sağlığı imrenilmeyecek gibi değil. Kendinsin ve kızının bahsettikleri de duyulmamış yöntemler değil aslında. Tıp ve bilim insanları, çok uzun yıllardır, uzun yaşamanın sırrını çözmeye çalışıyor. Eskiden uzun yaşamın bir sihirli formül veya mucize bir besin sayesinde elde edilebileceği düşünülüyordu; şimdiyse uzun yaşamanın tek bir yolu olmadığı fikri ağır basıyor.
Genetik avantaj, uzun bir yaşamın ilk şartı; çünkü son araştırmalara göre, ne zaman yaşlanacağımız ve yaşlandıkça ne sorunlar yaşayacağımız, deyiş yerindeyse alnımızda yazılı. Fakat yaşam tarzımızı değiştirerek bu sorunları geciktirerek ya da engelleyerek daha uzun ve sağlıklı bir hayat sürmek elimizde.
Halil Gürbüz ise doğru yolu, kendi hayat deneyimleriyle bulmuş gibi gözüküyor. Beslenme konusunda çok çeşitli ve birbirinden farklı seçeneklerin, farklı bölgelerde yaşayan insanlara uzun bir ömür sağladığı biliniyor. İtalya’da yaş ortalaması çok yüksek bir kasabada yaşayanlarla Japonya’da yine yaş ortalaması yüksek bir bölgenin insanları, tamamen farklı beslenme alışkanlıklarına sahip olabiliyor. Aynı şekilde, kalp damar sorunları ve obeziteyle boğuşan Amerika’da da yaş ortalaması çok yüksek olan ve zinde yaşlılara ev sahipliği yapan bölgeler var.
Bu bölge insanlarının beslenmelerindeki ortak nokta ise çeşitli dengeli ve kararında beslenmeleri. Bunun dışındaki en büyük ortak noktaları ise hayata sımsıkı tutunmaları ve sosyalleşmeyi hiçbir zaman ihmal etmemeleri. Uzmanlar, sosyal ilişkileri kuvvetli tutmanın, beyin ve sinir sistemi üzerinde olumlu etkileri olduğunu söylüyor. Bu da yaşama azmini ve yaşlanmanın psikoloji üzerindeki etkilerini geciktiriyor. Uzmanlar, çalışmanın da aynı etkiye sahip olduğunu ekliyorlar.
Sonuçta uzun ve sağlıklı yaşamanın tek bir yolu ve formülü yok. Değişmeyen tek kuralsa kararında beslenmek ve yaşama sımsıkı tutunmak. Bunu nasıl yapacağı ise kişiden kişiye değişebiliyor.