Genel | 28 Aralık 2013 | Yorum yok | Paylaş: Facebook - Twitter
Asıl BMI yani “Body Mass Index” olan ve dilimizde boy kilo oranı dediğimiz ölçüt, insanların, bedensel durumlarını belirlemek üzere kullanılan bir yöntemdir. Ağırlığınızın, boyunuzun karesine bölünmesiyle ortaya çıkar. Ortaya çıkan, 18,5 ile 30 arasındaki sayının boy kilo oranı tablosunda denk geldiği yere göre de kişinin uygun kiloda olup olmadığı belirlenmeye çalışılır.
Bu yöntem, yıllarca insanları, boylarına göre çok kilolu oldukları ya da sağlıksız derecede zayıf oldukları yanılgısına düşürmüştür. Aslını isterseniz boy kilo oranı, 1805’te ortaya atılmış oldukça ilkel bir yöntemdir. Kas-yağ kıyaslamasını, yumuşak doku yoğunluğunu ve bunun gibi birçok kritik öğeyi hesaba katmaz.
Ne demek istediğimi, bir örnekle anlatayım. Söz gelimi, 186 boyunda ve 87 kilo ağırlığında bir erkeği düşünelim. Bu kişinin boy kilo oranı 25,15 çıkacaktır. Bu da aşırı kilolu sınıflandırmasına dâhil edilir. Yine bu tabloya göre, bu kişinin şeker hastası olma, kalp krizi geçirme, kalp-damar rahatsızlıklarına yakalanma riski diğer insanlara göre 4 kat fazla olacaktır. Oysaki, vücut yağ oranı hesaplandığında, bu kişinin %9-12 arasında bir vücut yağına sahip olduğu görülür. Bu da aynı kişiyi “atletik” sınıflandırmasına sokar.
Aynı kişi hem atletik hem obez olamayacağına göre, bu kişi sağlıklı kilosunda mıdır, yoksa değil midir? Bunu nasıl bileceğiz? Çok basit; bu kişi sağlıklı kilosundadır. Kilo fazlalığından kastedilen, vücutta fazla yağ birikmesidir. Birikmiş bu fazla yağ da, sağlık sorunlarına davetiye çıkarır. Ayrıca bu kişi, kendisinden 5-10 kilo daha hafif; fakat yağ oranı daha yüksek olan birinden de daha zayıf görünecektir. Zayıf derken, sağlıksız bir zayıflıktan değil, “fit” bir görüntüden bahsediyorum.
Pekiyi, yağ oranınızı nasıl hesaplayacaksınız? Bunun için, boy kilo oranına kıyasla, daha verimli yöntemler var elbet. Bel-kalça oranı bunlardan bir tanesidir. Ayrıca boyun, kol, bel, baldır, karın kalınlıkları ve kişinin kilosu da hesaba katılarak düşünülmüş formüller de vardır. Bunlardan başka, vücut yağ oranını ölçen çeşitli aygıtlar da vardır ki bunlar gerçeğe yakın sonuçlar vermektedir. Spor tesisleri, diyet merkezleri ve kimi hastaneler bu alete sahiplerdir.
Eğer dışarıdan bakıldığında, sağlıksız bir görüntünüz yoksa, kendiniz de aynadaki görüntünüzden memnunsanız, bel-karın-kalça bölgenizde fazlalıklarınız da yoksa, boy kilo oranı hesabına takılıp kendinizi üzmenizi gerektirecek bir durum yok. Ama yine de emin olmak isterseniz, yukarıda bahsettiğim yerlerde ölçüm yaptırabilirsiniz.