Genel | 8 Aralık 2013 | Yorum yok | Paylaş: Facebook - Twitter
Spor salonları çeşit çeşittir. Pahalı olanlar, ucuz olanlar, toplu derslere ağrılık verenler bireysel çalışmalara yönelenler, büyükler, küçükler… Fakat hepsinin ortak bir özelliği var; müzik. Tüm spor salonlarının olmazsa olmazı düzgün bir müzik sistemi ve tüm gün çalan müziktir.
Peki, müzik neden bu kadar önemli, spor yapmamızı nasıl etkiliyor, gizemli bir şekilde yorgunluğumuzu mu alıyor? Spor performansı üzerinde ölçülebilir bir etkisi var mı, yoksa sadece psikolojik etkileri olduğu için mi daha iyi performans gösterdiğimizi zannediyoruz. İşte tüm bu soruların yanıtını sizler için araştırdık.
Müziğin insan beyni ve psikolojisi üzerindeki etkisi ortada. Pek hoş bir kullanım şekli olmasa da, kürekli kalyonlarda bile, kürekçilerin daha uzun süre çalışmasını sağlamak için ritim davulları kullanılırdı. Bu davulların piramitler veya büyük kaleler gibi, tarih öncesinin dev şantiyelerinde de kullanıldığını gösteren kanıtlar var. Eski dönemlerde, tarlalarda çalışanlar veya ağır işçiler de ritimli şarkılar söyleyerek çalışırdı. Neredeyse tüm ordularda, askerlere koşu yaptırılırken marş veya türkü söyletilir.
Bilimin imkânları geliştikçe, müziğin, beynimiz ve bedenimiz üzerindeki etkilerini daha net olarak belirleme imkânımız oluyor. Bu yönde yapılan ciddi araştırmalar var. Bunlardan biri Britanya’daki Brunel üniversitesinde yürütülmüş. Spor psikologu Costas Karageorghis, yürüttüğü araştırmanın sonunda, müziğin bizi etkileyen 4 etkeni olduğu sonucuna varmış; ritim, müzikalite, kültürel yakınlık ve çağrışım. Bunların ilk ikisi, müziğin kendisiyle ilgili teknik özellikleri; son ikisiyse, bizim o müzikle olan ilişkimizle ilgili.
Uzun süren ve pek çok açılardan incelenen spor performansı ve müzik ilişkisini inceleyen deneylerde Costas Karageorghis, müziğin ritminin, kalp ritmimiz üzerinde doğrudan etkisi olduğunu keşfetmiş. Aynı sporcuların, müzik dinlerken ve dinlemezkenki spor performansları üzerine yapılan deneyler sporcuların, müzik dinlediği sırada aynı performansı sergilerken oksijen tüketimlerinin %7 daha düşük olduğunu ortaya çıkarmış. Sporcuların yorgunluk algılarında ise %10’luk bir düşüş söz konusu olmuş.