Genel | 4 Ocak 2014 | Yorum yok | Paylaş: Facebook - Twitter
Son günlerde, sıkça karşılaştığım bir reklâm var. Mesut Yar’ın Antakya Biberi özütü içeren bir ilaçla zayıfladığından bahsediyor. Reklâmdaki görsellerin de başrolünde, elbette ki Mesut Yar var. Kendisi, açıkça görüldüğü üzere, hatırı sayılır miktarda kilo vermiş; ince yapılı bir adama dönüşmüş. Maşallah diyelim ve herkes için dilediğimiz gibi, verdiği kiloları geri almadığı, sağlıklı bir yaşam dileyelim kendisine.
Mesut Yar, cidden o zayıflama haplarını kullanarak mı kilo verdi bilemiyorum. Öyle olduğunu varsayalım. Söz konusu reklâmda, kilo vermeyle ilgili başarısına, kendisinin bile şaşırdığını anlatıyor ve kilo verme serüveniyle ilgili kitabından bahsediyor. İdeal kilosunu korumak için çok özen gösterdiğini de belirtmeyi ihmal etmiyor. Kilosunu korumak için uyguladığı yöntemi de, yediklerine hâlâ çok dikkat etmek, egzersizlerini ihmal etmemek ve söz konusu hapı kullanmak olarak özetliyor.
Zayıflama hapının vaatlerinin de yağlarımızı daha hızlı yakmak, dolaşım sistemimizi daha hızlı çalıştırmak ve vücudumuzda hiç yağ biriktirmemek olduğunu ekliyor. Son bir hatırlatmayla da konuşmasını bitiriyor; egzersizlerinizi yapmak ve yemeği asla abartmamak şart, diyerek.
Şimdi, benim burada takıldığım bir nokta var; Mesut Yar, kilo kontrolü konusuna bu kadar özen gösterdiğine, beslenmesine dikkat ettiğine ve egzersizlerini de yaptığına göre, burada zayıflama hapının yaptığı iş tam olarak nedir? İnsan, yediklerine dikkat eder ve düzenli egzersiz yaparsa, zaten kilo verir. Sağlıklı kilosuna üç ayda mı, beş ayda mı iner? O ayrı bir konu. Zamanın olabildiğince kısa olması isteniyorsa, bir spor eğitmeni ve beslenme uzmanı gözetiminde, egzersizlerin yoğunluğu arttırılıp, beslenme düzeni gözden geçirilebilir. Fakat genetik bir bozukluk ya da kilo vermesini engelleyici bir hastalığı yoksa kişi, bu şartlar altında, illa ki kilo verecektir. Anladığım kadarıyla Mesut Yar, toplamda 40 kiloyu 10 ayda vermiş ki bu da ayda 4 kilo eder. Ayda 2-4 kilo, oldukça sağlıklı ve başarılabilir kilo kayıplarıdır.
Mesut Yar’ın alçakgönüllülüğünü de takdir ediyorum. Ancak bence gösterdiği bu başarıyı, zayıflama hapına bağlamasına hiç gerek yokmuş. Bu konuya, anlattığı kadar özen gösterdi, egzersizlerini ihmal etmedi hele ki bir de bir beslenme uzmanı gözetiminde beslenme alışkanlıklarını, sürdürülebilir bir şekilde yeniden düzenlediyse, bu başarı kendisine ve ona destek olanlara aittir.
Tabiî bir de “en azından” diyerek, zayıflama hapıyla ilgili reklâmın da hakkını vermek istiyorum. En azından, “spor bile yapmadan zayıflayacaksınız” gibi bir vaatte bulunmamışlar. Beslenmeye dikkat etmenin önemini ve egzersiz yapmanın gerekliliğini de belirtmeyi ihmal etmemişler. Bu tür ürünlerin, yatarak kilo vereceğimizi vaat ettiği bir ortamda, en azından böyle bir pazarlama hilesine başvurmadıkları için, tebrik etmek isterim kendilerini.
Herkese sağlıklı bir yaşam dilerken asıl mucizenin, kişinin iradesi ve insan vücudunun kendisi olduğunu da hatırlatmak isterim.